devrimin kelime manası bu değildir bu ancak sosyalist devrimdir ve insanlığa, topluma fayda saglayacak olan devrim ancak bireyin kendi mülkünde haklarını genişletmektir.Sovyetler Birliği'nde kolektif çiftlikler ve devlete ait endüstriyel tesisler gibi mülkiyetin kolektifleştirildiği uygulamalar, bireylerin motivasyonunu azaltmış ve üretkenliği düşürmüştür. Bu durumlar, bireylerin kişisel çıkarlarını gözetemediği, mülkiyet hakkının güvence altında olmadığı toplumlarda huzursuzluğun artabileceğini gösteren örneklerdir. Mülk kiminse söz hakkı da onundur sikimsonik bir devletin benim mulkume girip gaspedip kendi gotunden uydurduğu kuralları bana dayatmasi ancak halkın, proleteryanin zararına ve burjuvanin ise yararına olacaktır sosyalizm insanların özgürlüğünü kısıtlar insanları devletin birer kölesi, kendi kendine yetemeyen kendisini savunamayan evcil çiftlik hayvanlari, devleti ise bir ilah haline getirir. Başka bir örnek ise Çin'de Mao Zedong dönemindeki Büyük İleri Atılım'dır (1958-1962). Mao'nun kolektifleştirme politikaları çerçevesinde tarım toplulukları zorla kolektif çiftliklere dönüştürülmüş ve mülkiyet hakları sınırlanmıştır. Bu süreçte tarım üretimi ve dağıtımı üzerindeki devlet kontrolü artmıştır. Ancak bu politikaların sonucunda tarım verimliliği düşmüş, gıda üretiminde ciddi sorunlar yaşanmış ve milyonlarca kişi açlıkla mücadele etmiştir. Bu dönemdeki politikalar ve mülkiyet haklarının sınırlanması, toplumsal huzursuzluğa ve büyük ölçekli insanlık trajedilerine neden olmuştur.Biz deriz ki mulk Allahındır, Allah o maliklerin malikidir, bize mülkünde hak vermişse bunu değil sen, Mao gelse Lenin mezarından çıksa gelse bizim elimizden alamaz, biz deriz ki birey yahut komün kendi kendini koruyabilmeli her türlü silahlanabilmelidir, mülk edinebilmelidir, piyasaya kimse müdahale etmemelidir çünkü ekonomi bir doğa yasasıdır kendi doğal haline birakildigi takdirde olması gerektiği gibi isleyecektir, alışverişte karşılıklı bir anlaşma söz konusudur satıcı urunune bir değer biçer alıcı da alacağı ürüne bir değer biçer eğer anlasirlarsa ticaret gerçekleşir yine fabrikalar da böyledir patron işe bir deger biçer işçinin biçtiği değer de buna yakın veya aynı ise anlasirlar bir zorlama yoktur herkes memnundur eğer memnun değilse başka bir fabrikaya gidebilir yahut başka birisi ile ticaret yapabilir kimse buna müdahale etme hakkına sahip değildir ve bizim inandigimiz dinde de insanların ticaretine karışmak yasaklanmistir, devlet üstüne vazife olmayan işlere burnunu sokmamali ve gereksiz vergi almamalıdır, biz deriz ki insanlar özgür olmalı özel hayatlari olmalı insanlar izlenmemelidir bu onlara Allah'ın tanidigi bir haktır, komünizm ise insanlar sisteme uysun diye silahla zorlar, en büyük ve en radikal sınıf farkı sosyalist devletlerde oluşur, devlet halkın mülk edinmesini engelleyerek bütün mülkü kendisinde toplar ve devleti yönetenler bu mülke sahip olurlar diledikleri gibi kullanırlar, yolsuzluk yaparlar yapmamaları için hiçbir engel yoktur, bizim uğruna mucadele ettiğimiz kutsal devrim ise insanları iki sınıfa ayırır birinci sınıf musluman olanlar, diğeri ise müslüman olmayanlardir, müslüman olanlar da Müslüman olmayanlar da mülk edinebilir, silah bulundurabilir ve kendi mulkunde özgürdür, kimse kimsenin mülkünü gozetleyemez mülkünü ihlal edemez, insanalar kameralar ile sürekli izlenmezler gerçekten adil olan da budur siz istediginiz kadar örgütlenin istediginiz kadar zulmunuzu yaymak için çalışın hiçbir zaman başarılı olamayacaksınız vesselam